entry'ler (18)

intihar sebepleri

diye bir şey yoktur.

ne gezi ne toma ne de soma

kelimelerin kifayetsiz kaldığı şuursuzluk halidir. düşüncesizliğin, vicdansızlığın dışa vurumudur. bilinçsizce güce tapmadır. içgüdüsel hareketlerin kontrol edilemeyişidir. benim için onlar adına utançtır.

6 nokta 5 yetmedi mi ey izmir

zeka fışkıran bir nidadır. bir de istanbul'da, yalova'da deprem olduğu zaman zenginlerin sağlam evlerine bir şey olmamıştır. nerde gariban evi varsa o yıkılmıştır. demek ki ilahi uyarı biraz kapitalist düşünüyor.

şeriatçı dayılar

sadece radikal dincilere değil, her türlü tabuya, önyargıya, öğretiye muhalefet olan facebook grubudur. tatlı sert eleştirirler. bazen bel altına vurma işini abartsalar da, anarşist tutumları ve ince eleştirileriyle takibi keyiflidir.

gece odanın kapısının kendiliğinden açılması

kapıyı tamir ettirmen gerektiği anlamına gelir.

türkiye de yaşamaktan nefret etme sebepleri

artık vicdansızlığıyla, vurdumduymazlığıyla çöplüğe dönmesidir. her konuda bu kadar yozlaşmış değildik biz. ortak yaşanırdı acılar bayramlar. ne zaman bu kadar tiksinç bir şekilde bölündük parçalara bilmiyorum. ama artık bir memleket denilemeyecek noktaya gelmiştir, getirilmiştir.

uğur kurt

alevileri kışkırtmak amacıyla özellikle kurban seçildiğini düşündüğüm ağır yaralı gencimiz. daha iyi yaşamak için kışkırt ez ve yok et. ne masum bir politika. kurtulmasını umuyorum ama ihtimal veremiyorum. kurşunun isabet ettiği yer çok kritik.

tanrı ya sorulacak tek soru

getirdiğin bütün sistemler neden erkek egemen ve kapitalist ?

oruç tutmanın sağlığa zararları

böbrek dostudur.

orhan pamuk un yine türkiye yi şikayet etmesi

türkiye'deki taraflı habercilikle servis edilmesine rağmen, satır arası iyi okunduğunda türkiye'nin lehine yapılmış bir harekettir. tabi bu, uzun vadeli bir menfaat olduğundan pek anlaşılmayacağını düşünüyorum. orhan pamuk'u sevmememe rağmen bu hareketini doğru buluyorum. zira, aydın dediğin eleştirmeli. menfaatsizce eleştirmeli.

cennetin yarısı araplarla dolu olacak

bu sebeple gitmek istemediğim, istemeyeceğim yerdir.

defacto

anneler gününde nişantaşı'nda gördüğüm "hediyem anneme, her gün ütülü çarşaflarım için" yazılı bir reklam afişini asarak beni dumurlara sevketmiş olan firmadır. bence hem annelere hizmetçi muamelesi yapmış, hem bunu nişantaşı'nda yapmış, hem de toplumda kadını nerede gördüğünü çok net belirtmiştir.

kaderin yanlış anlaşılması

tanrının belirlediği bir şey gibi bilinse de, aslında fizik kurallarının, kalıtımsal özelliklerin bize çizdiği yoldur kader. fizik kurallarına göre oluşan her şeyi, canlıların kalıtımsal özelliklerinde en baskın seçilime göre yönlendirmesidir. bu yüzden irade varmış gibi gözükse de; irade yoktur, kader vardır. evrende oluş birdir.

kadınla erkeğin farkı

cinsel uzuv dışında, herhangi iki insanın arasında olabilecek farklılıklardır. gerisi cinsiyetçiliktir.

kalıtımla gelen sevilmeyen özellikler

bir homosapiens olarak tüyler, kıllar, kuyruk sokumu.

sabah programlarının topluma verdiği zarar

her şeyden ikiyüz elli gram bile bilmedikleri halde her konuda fikir sahibi olduklarını sanan bir toplum yaratmalarıdır.

kadına verilen değer

özellikle ortadoğu'da yoktur. algıda kadın herhangi bir metadan daha kıymetli değildir. maalesef kadın da kendini böyle görmektedir. kendini böyle görmeyen ve değerinin farkında olan kadın da küçümsenmekte, dışlanmakta ya da pasifize edilmeye çalışılmaktadır.

ali şen in imama masalı kes demesi

çok sevdiği bir yakınını kaybetmemiş olan birinin empatisini kuramayacağı bir durum. bu kadar hassas bir durumda kameralara ve menfaatine oynayan bir imama verilebilecek en güzel tepkiyi vermiştir. ali şen'den hoşlanmıyor olsam da karşısındaki imam diye ya da sırf kamera var diye doğal tepkisini esirgemediğinden, saygıyı hakettiğini düşünüyorum.